Asar ve Kızıldağ eteklerinden, güneyde Kurşunlu Cami'nin sınır çizdiği bir alanda yerleşik bulunan şehir, Cumhuriyetle birlikte ovaya doğru yayılmaya başlamıştır. Yeni kurulan rejim devletin gücünü göstermek için gösterişli devlet binaları yapımına başlamış, ilk olarak da yeni kurulan meydanın etrafına modern yapılar yaparak yerleşimi buraya kaydırmaya başlamıştır.
Bu dönemde kurulan vilayet binası 1937-1947 yılları arasında inşa edilen tipik Cumhuriyet dönemi yapılarındandır. Nafıa müdürlüğünden Sait Bilginer zamanında yapımına başlanmış, ancak 2. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine on yıllık bir gecikmeden sonra tamamlanabilmiştir.
Halkevi binası ise 1939 yılında yine zamanının Nafıa (Bayındırlık) Müdürlüğünden Sait Bilginer tarafından inşa ettirilmiştir. Tipik cumhuriyet dönemi yapılarından olup, çok geniş bir alana oturmuştur. Hükümet Konağı gibi meydanın dairesel formunu takip eden hafif yay şeklinde dikdörtgen planlı, zemin +1 kat olarak inşa edilmiştir. Giriş ortada ve taş merdivenlidir. Arka cephe
ön cephe ile simetri oluşturur. 1960’larda Yatılı Öğretmen Okulu olması ile birlikte 3. kat ilave edilmiş, giriş aksındaki açık kolonadlı kısım ve 1. kat cephesindeki yarı açık mekân boşlukları kapatılarak, kullanılır kapalı mekân haline getirilmiştir. Halkevi yapıldıktan sonra Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Muğla’ya davet edilmiştir. Gazi daveti kabul edip yola çıktığında Türk karasularına silah yüklü bir İtalyan gemisinin girmesiyle programı değişti ve Muğla seyahatini iptal etti.
Binalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Binalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Ekim 2019 Perşembe
1 Eylül 2019 Pazar
Muğla Belediye Binası
Balıbey mahallesinde bulunan belediye binası, 19. yüzyılda
Konakaltı Meydanı'nda inşa edilmiştir. Muğla'nın Asar Dağı
eteklerinde başlayan yapılaşması ve Ulu Cami ve Kurşunlu Cami arasındaki
kuzey- güney ekseni boyunca, özellikle Arasta ve çevresinde yoğunlaşan ticari
alan 19. yüzyılın ikinci yarısında dış ticaret ilişkilerinin değişmesi sonucu
Konakaltı Meydanı çevresinde yeni ticaret merkezi oluşturmuştur. Mevcut ticaret alanının doğusunda yer alan yeni ticaret merkezinde,
tanzimatın ilanından sonra Osmanlı kent yönetiminin örgütlenmesi kapsamında 1889 yılında yapılan Hükümet Konağı, 1879 yılında yapılan Adliye Teşkilatı ve
1884 yılında yapılan ticaret odası gibi yapılarla bir meydan oluşturulmuştur.
Oluşturulan bu meydanla devletin gücü gösterilmek istenmiştir.
Meydan etrafında 1871 tarihinde belediye binası yapılmıştır. Ancak 25 Mart 1944 tarihinde belediye binası yanmıştır. Yeni belediye binasının planı mühendis Sait Bey tarafından hazırlanmıştır. Sait Bey’in çizdiği plana göre belediye binası iki katlıdır. Yapının üstüne saat koyulması planlanmıştır. Ayrıca yapının içinde iş odaları, iki salon ve bir banyo düşünülmüştür. Yapı 6-7 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak hizmete açılmıştır.
Dönemin yönetim yapılarında sıkça rastlanan simetrik cephe sisteminin görüldüğü yapı Birinci Ulusal Mimarlık Akımına uygun biçimde düşünülmüştür. Yapının girişi Konakaltı Meydanına bakan cephesinden verilmiştir. Girişin dışa doğru çıkıntı yapması ile yapının hem meydandan algılanabilirliği sağlanmış hem de yapı da derinlik hissi yaratılmıştır. Yapının kapı ve pencereleri ahşap malzemeden olup; dikdörtgen formda tasarlanmıştır. Çatısı kırma çatı olarak planlanmış ve alaturka kiremit ile örtülmüştür.
Meydan etrafında 1871 tarihinde belediye binası yapılmıştır. Ancak 25 Mart 1944 tarihinde belediye binası yanmıştır. Yeni belediye binasının planı mühendis Sait Bey tarafından hazırlanmıştır. Sait Bey’in çizdiği plana göre belediye binası iki katlıdır. Yapının üstüne saat koyulması planlanmıştır. Ayrıca yapının içinde iş odaları, iki salon ve bir banyo düşünülmüştür. Yapı 6-7 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak hizmete açılmıştır.
Dönemin yönetim yapılarında sıkça rastlanan simetrik cephe sisteminin görüldüğü yapı Birinci Ulusal Mimarlık Akımına uygun biçimde düşünülmüştür. Yapının girişi Konakaltı Meydanına bakan cephesinden verilmiştir. Girişin dışa doğru çıkıntı yapması ile yapının hem meydandan algılanabilirliği sağlanmış hem de yapı da derinlik hissi yaratılmıştır. Yapının kapı ve pencereleri ahşap malzemeden olup; dikdörtgen formda tasarlanmıştır. Çatısı kırma çatı olarak planlanmış ve alaturka kiremit ile örtülmüştür.
![]() |
Konakaltı Meydanı ve sağda belediye binası. Meydanın yerinde günümüzde Belediye Parkı mevcuttur. |
26 Nisan 2015 Pazar
Saatli Kule
Muğla'da Balıbey mahallesinde, Mustafa Muğlalı Caddesi ile Ulu Cami Sokak'ın kesiştiği merkezi bir noktada yer alan saat kulesi, Muğla'da yaşamış Rumlar'ın şehre kazandırdığı en güzel eserlerden birisidir.
Muğla eşrafından ve 1871'de kurulan Muğla belediyesinin ilk başkanı Hacı Süleyman Ağa tarafından 1885 yılında eşi Pembe Hanım adına, hac dönüşü Şam'da görüp beğendikleri bir saat kulesinin planını örnek alarak Rum mimar Konstantin oğlu Filvari'ye yaptırılmıştır.
Üzerinde yer alan kitabede hem yapanı, hem de neden yapıldığı hakkında bilgiler bulunur. Kitabeyi de Muğla Rüştiyesi hocalarından ve Şahidi Mevlevihanesi neyzeni Dede İsmail Hakkı Efendi yazmıştır.
Saat Kulesi, kesme taş ve tuğladan, kare planlı ve beş katlı olup, aşağıdan yukarıya doğru küçülmektedir. Kulenin alt katı muvakkithane olarak kullanılmıştır. Üçüncü, dördüncü ve beşinci katlarının köşeleri dışarıya doğru pahlı olup, her katta biraz daha küçülmektedir. Dördüncü katın üzerine sonraki yıllarda yapıya uyum sağlayamayan uzun bir bölüm eklenmiştir. Yuvarlak saat kadranı da bu son kata konulmuştur. Saat Kulesinin her katının cephelerine sivri ve yuvarlak kemerler yerleştirilmiştir. Bu pencerelerden muvakkithane pencereleri diğerlerine göre çok daha büyüktür. Saat Kulesinin yanında ve ona bitişik olarak Hacı Süleyman Efendi tarafından bir çeşme eklenmiştir.
Saat kulesinin kitabesinde Osmanlıca şunlar yazmaktadır:
Muğla eşrafından ve 1871'de kurulan Muğla belediyesinin ilk başkanı Hacı Süleyman Ağa tarafından 1885 yılında eşi Pembe Hanım adına, hac dönüşü Şam'da görüp beğendikleri bir saat kulesinin planını örnek alarak Rum mimar Konstantin oğlu Filvari'ye yaptırılmıştır.
Üzerinde yer alan kitabede hem yapanı, hem de neden yapıldığı hakkında bilgiler bulunur. Kitabeyi de Muğla Rüştiyesi hocalarından ve Şahidi Mevlevihanesi neyzeni Dede İsmail Hakkı Efendi yazmıştır.
Saat Kulesi, kesme taş ve tuğladan, kare planlı ve beş katlı olup, aşağıdan yukarıya doğru küçülmektedir. Kulenin alt katı muvakkithane olarak kullanılmıştır. Üçüncü, dördüncü ve beşinci katlarının köşeleri dışarıya doğru pahlı olup, her katta biraz daha küçülmektedir. Dördüncü katın üzerine sonraki yıllarda yapıya uyum sağlayamayan uzun bir bölüm eklenmiştir. Yuvarlak saat kadranı da bu son kata konulmuştur. Saat Kulesinin her katının cephelerine sivri ve yuvarlak kemerler yerleştirilmiştir. Bu pencerelerden muvakkithane pencereleri diğerlerine göre çok daha büyüktür. Saat Kulesinin yanında ve ona bitişik olarak Hacı Süleyman Efendi tarafından bir çeşme eklenmiştir.
Saat kulesinin kitabesinde Osmanlıca şunlar yazmaktadır:
Sahib'ül hayr Hacı Süleyman Efendi,
Yine deryayı itâsını ikân eyledi zuhur,
Bahusus aktar-ı eshar vaktini ilân için,
Bu mahalle bir muvakkithane yaptı bi kusur,
Beldemizde misli nâmesbuk kebir çan saati
Avrupadan celb edince herkese verdi süru,
Kalmadı hiç ihtiyaç cep saati taşımaya,
Aksi avaz ile alem vakti etti şuur,
Hem ziya şevkiyle buldu mücevher tarihi,
Geldi meydana muvakkithane bi evsa-ı vufur,
Harerehu İsmail Hakkı 1301 fi Şaban.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)