Devrim Gazetesi’nde yazan Ünal Türköz geçen yıl ekim ayında yakınmıştı.
Yazısına “Doğma büyüme; bu kentin bir çocuğu olarak, yılardır beni ‘rahatsız’ eden bir konuda… Masa (!) Dağı hakkında olacak bu haftaki yazacaklarım.” diye başlayan Türköz şöyle devam etmişti:
“Kim uydurdu bu adı bilemem, ama eminim, bunu bir Muğla insanının uydurduğu söylenemez… Masa Dağı da Masa Dağı… Sevgili okurlarım… Yok, böyle bir şey… Muğla’mızın kuzeyinde, uzaktan, üzeri o dümdüz gibi görünen dağın adı; Masa Dağı değil Hisar, yani Asar Dağı….”
***
Ben de Ünal Türköz gibi doğma büyüme Muğlalıyım…
Hatta Muğla konusunda oldukça şovenim de!
Sakın ha “yerli-yabancı takıntısı” olanlardan olduğum da sanılmasın. Bana göre “Muğlalı” nüfus cüzdanında “Muğla doğumlu” yazan da değildir.
“Muğlalı” nerede doğmuş olursa olsun, Muğla’yı seven, Muğla’da yaşadığına şükretmekle kalmayıp, Muğla için düşünen, Muğla için bir tek çivi çakan, Muğla için bir damla ter akıtan; Muğla’nın havasını soluduğu, suyunu içtiği, ekmeğini yediği için Muğla’ya emek verendir…
Bir TV kanalında yapılan “Yetenek Sizsiniz” yarışmasında Muğla’yı MUDASA Muğla Dans ve Sanat Akademisi başarı ile temsil ediyor. Geçtiğimiz günlerde yarı finale kaldılar. Akademi’nin sahibi Zafer Coşkun nereli biliyor musunuz? Hataylı… Ama bence O hepimizden daha Muğlalı…
Asar Dağı’nın Asar Dağı olduğunu bilip de Muğla’da yeni yaşamaya başlayanlara, bilmeyenlere öğretmeyenlerin de Muğlalılığından kuşku duymak gerekir…
***
Ünal Türköz geçen yıl gazetesinin köşesinden adeta isyan etmiş, ama o isyanı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nı yönetenler görememişler!
Hadi onlar görememişler, “Muğlalı” olabilmeyi bir türlü beceremiyorlar, Muğla Belediyesi’ni ve dolayısıyla Muğla’yı yönetenlere ne demeli…
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nı 8 yıldır yönetenler, bu zaman içinde uygulayıp, ortaya koyabildikleri yegâne projeleri “800 KM’lik Karia Yürüyüş Yolu” tanıtımı için Cumhuriyet Meydanı’na bir pano koymuşlar. Eğer görmediyseniz “Olaylar&İnsanlar” köşemize bir bakıverin.
“Sanırım Muğla Belediyesi yöneticileri o panonun Cumhuriyet Meydanı’na konulmasına izin verirken bu pano neyin nesi diye bakmamış olmalılar ki yanlışı düzeltmemişler” diyeceğim, ama Cumhuriyet Meydanı’ndaki “Atapark”a yıllardır “Ardore” denildiğini görüyorlar!
“Muğlalı olmak” Muğla doğumlu olmak olmadığı gibi “Muğlalık” da laf değildir…
***
Ünal Türköz’ün isyanına katılmamak mümkün değil.
Tarihi Sekibaşı Hamamı bu gün Muğla Belediyesi tarafından “Kent Belleği” olarak kullanılıyor. Ama tarihi hamam kent belleğinden silindi.
Tıpkı yanan (Menteşe) Belediye Sineması’nın yerine katlı otopark yapılarak; Koca Havuz’un yerine Koca Havuz Parkı yapılarak silindiği gibi silindi…
Tıpkı Muğlalıların “Dönme Dudu” dedikleri Rum kızı Stella’nın yarattığı bahçeye (Dudu Bahçesi) mirasçılarının rızası ile yapılan İlköğretim Okulu’na adını vermeyerek sildiğimiz gibi…
Muğla’nın belleği siliniyor!
***
Ünal Türköz kardeş…
Farkın damısın Muğla belleğinin nişanlarından Cumhuriyet Meydanı’ndaki “Atapark”ın adı da bu gün “Ardore”… Uzun zamandır Ardore… Ardore İtalyanca bir sözcük. Tutku anlamına geliyor. Bari “Tutku” deselerdi. Türkçe’nin de suyu çıktıya… Üstelik o yapı Muğla Belediyesi mülkü…
İtalyan işgali yaşamış Muğla’ya ne de güzel yakışıyor!
O mekânın ilk müstecirine “Neden?” diye sorduğumda, “Üniversiteliler banal buluyorlar.” yanıtı vermişti.
***
Üniversite gençliği öyle istiyor diye tarihi Atapark’ın adı İtalyanca “Ardore” yapılarak kent belleğinden silinmesine izin verilir mi?
Ünal Türköz kardeş…
Araştırdık öğrendik:
Tarihi Asar Dağı’na üniversite gençliği “Masa Dağı” diyor.
O gençlik, Kurşunlu Camii’ne “Havuzlu Cami”, Tabakhane’ye “Ucuz Pazar”, Arasta’ya “English pub”, okunuşuyla ingiliş pap diyor…
Bu gün artık iki Muğla var. Bir Muğlalıların Muğla’sı, bir de Üniversite gençliğinin Muğla’sı!
***
Bu algı veya yakıştırma üniversite gençliğinin kabahati değil… Bizim kabahatimiz.
Muğla’ya okumaya gelen pırıl pırıl gençlerimizi “Muğla hemşerisi” yapamayanların, Muğla’yı üniversite gençliğine anlatamayanların, tanıtamayanların hatası ve de kabahati!
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın Cumhuriyet Meydanı’nda Atapark’ın önüne sözüm ona Muğla’yı tanıtmak için koydukları “Karia Yolu; Ege Bölgesi’nin ilk uzun mesafeli tarih ve kültür içeren doğa yürüyüşü yolu” adını taşıyan ve iki dilde tanıtım yapılmış olan panoda bizim Asar Dağı olmuş “Masa Dağı”…
Muğla’yı yönetenler, Muğla’nın kanaat önderi bildiklerimiz böyle diyorlarsa üniversite gençliğine ne diyebiliriz ki?!!
***
Ünal Türköz kardeş…
Bir de “google hazretlerine” girip “Muğla’da masa dağı” diye yazıp tıkla bak neler oluyor… “Vikipedi’de Muğla” da dağların içinde Asar Dağı yok. “Coğrafya Dünyası”nda nasıl oluyorsa hem Hisar Dağımız hem Masa Dağımız var. Muğla Belediyesi sitesinde “Karadağ, Kızıldağ, Asar Dağı (Masa Dağı-Hisar Dağı) ve Hamursuz Dağı” ifadesi yer alırken, İl Kültür Turizm Müdürlüğü sitesinde de “Asar (Hisar) Dağı eteklerinden, Karadağ, Kızıldağ, Masa ve Hamursuz dağları ile çevrelenmiş ovaya doğru yayılan bir şehirdir Muğla” ifadesi yer alıyor…
Acaba “Nur topu gibi bir masa dağımız da olmuş ta haberimiz yok” mu desek…
Ünal Türköz kardeş…
Senin de bildiğin gibi Asar Dağı adını O dağdaki Mabolla Kalesi’nden alır. Dilimiz de kaleler “Hisar”dır. Muğlalılarda şivelerine uygun “Asar” demiş… Hatta Muğla’nın ünlü türkülerinden biri de “Pek yokuşmuş cavır (gavur) asarın yolları” diye başlar.
Nedem gari, bu güzelim türküyü de bundan sona “Pek yokuşmuş masa dağın yolları” deye ayıdıveririz gari…
Özcan Özgür, Hamle Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder