22 Eylül 2019 Pazar

Muğla'nın Bahçeleri

Tülay Kayar'ın ''Muğla'da Güz Baharı'' adlı eserinden ''Muğla'nın Bahçeleri'' bölümü:

Kozağaç köyünden çıkan soğuk su, Muğla'nın dört bir yanına yayılmış bahçelerine kollarını uzatır, kendisine yatak olmuş arıklardan aceleyle akardı. Akardı ki, hayat vereceği toprağa bir an önce ulaşsın, toprak canına can katsın.

'Vesaitler yoktu o zamanlar' diye anlatıyor babam. 'Çine'den biber, Ödemiş'ten patates gelmezdi, gelemezdi. Muğla'da büyük bahçeler vardı, en küçüğü on dönümden fazla olan bahçeler'. Bugün bazı mevkilerin halen daha eski işlevleriyle anıldığını anımsadım. Celalli Bahçesi, Ağa Bahçesi gibi.

Muğla'nın bahçelerini yazarken, insanların kafalarında beliren soru işaretlerini görür gibi oluyorum, 'Muğla'da bahçe var mı?' diye. Hayır, şimdi yok, ama bir zamanlar vardı. O dönemleri anımsayanlar, Muğla'nın bahçelerini şöyle anlattılar:

'Muslihittin Mahallesi'nin, apartman katlarıyla dolu mevkilerinin bir kısmında 'Hacı Hamdi'ler Bahçesi, Adile Bahçesi ve Gadıoglu Bahçesi' bulunurdu. Bugünkü Grand Brothers Oteli'nin alt kısımlarında yaşamış olan bu bahçeler, yan yana diziliyorlardı. Genelde sahibinin adıyla anılırlardı. Hacı Hamdiler Bahçesi, Hacı Hamdi'ye aitti. Adile Bahçesi, Mustafa Efendi'nindi. Trafik Bölge Müdürlüğü'nün karşısında bulunan, gene kooperatif evlerinin sivrilmekte olduğu arazinin alt kısımları Gabaklı'nın Bahçesi'ydi. Eski sanayinin üst kısımlarındaki, Sağır Osman'ların arazisi Celalli Bahçesi'ydi.' Bugün o mevki gene Celalli Bahçesi diye anılıyor. Emir Beyazıt Mahallesi'nde bulunan Orman Bölge Müdürlüğü'nün arkalarından başlayan bahçeye Muratlar Bahçesi deniliyor.

Bahçecilik biraz önce söylediğim gibi bir sektörmüş adeta. En küçüğü on dönümden başlayan bahçeler kimi zaman 40-50 dönümlere kadar çıkabilirmiş. Bazı bahçeler sahipleri tarafından işletilir kimileri de kiralanırmış. Kentin sebze, meyve gereksinimleri bütünüyle bu bahçelerden karşılanırmış.

Boklu Bahçe de bunlardan biri. Bugün Koca Mustafa Efendi İlköğretim Okulu'nun yanındaki arazi Şerif Aga'nınmış. Daha sonra bu yer mirasçısı Abide Hanım'a geçmiş. En son bahçıvanı Osman Koçer'miş. Gülağzı'nda oturan Osman Koçer, çifti çubuguyla burada bahçıvanlık yaparmış. 'Gecesi gündüzü olmayan bir iştir bahçecilik' diye anlatıyorlar. Sonra da parsellenerek satılmış bu yerler. Bugünkü durumu apartmanlar, yıkıntılar v.s.

Değirmen Deresi'nin üst kısmına 'Yukarı Bahçe' yapılmış. Asar'la Kızıldağ'ın arasında da 'Dere Bahçesi' bulunuyormuş.

Belediye Binası'nın arka kısımları 'Ağa Bahçesi' imiş önceleri. Cambazlar Ağa Bahçesinde oynarmış. Bir de Kasapoğlu Bahçesi var ama yerini öğrenemedim.

Gene buna benzer yerini öğrenip ismini öğrenemediğim bahçeler de var. Örneğin Sekibaşı Camii'nin yan tarafları ile Nazmi-Zehra lyibilir ilköğretim Okulu'nun bulunduğu arazi önceleri bahçeymiş.

Kürkütçü Bahçesi, eski garaj ile Çocuk Yetiştirme Yurdu arasında uzayan geniş alanda yaşamış. Şimdi oradaki bir caddenin adında yaşıyor.

Muğla Bahçeleri genellikle kişilere aitmiş. Bunların yanında bir de 'Kel İhramlar Bahçesi' var ki, o bahçe vakıf arazisi üzerine yapılmış. İcarcısı (kiracısı) Hacı İbrahim Oğluymuş. Hacı İbrahim Oğlu bahçe gelirlerini, Zemzem Kuyusunda tuluk ve urgan yapılmak üzere Mekke-i Mükerrem'e gönderirmiş. Tuluk, Zemzem Kuyusundan su çekmeye yarayan, dana derisinden yapılmış, bir bakraç türü.

Dudu bahçesi ve Dönme Dudu

Saburhane'nin öbür tarafı diye tarif edilen yerde 'Dudu Bahçesi' vardı bir zamanlar. Ve Dudu. Muğlalılar onu 'Dönme Dudu' diye tanıdılar, hep öyle bildiler. Evlatlarına da 'Cavuroğlu' dediler.

Önceleri Çetibeli köyünde değirmencilikle uğraşan bir ailenin Stella ismindeki kızıydı o. Yusuf isminde bir yörük delikanlısına vuruldu. Onunla evlenip, oradaki papazın ve ailesinin ısrarla karşı çıkmalarına rağmen Müslüman oldu. Yusuf askere gitti ve geri dönmedi. Şehit olmuştu. Dudu hayatının bu bölümünde Abdürrahim isminde biriyle evlendi. Abdürrahim Dudu'yu üzdü. Dudu mertti, Stella'yken başlayan hikayesi Dudu Ana olarak bitti. Çünkü Muğlalılar onu 'analık' unvanına layık buldular. Erkek gibi de kadındı, çiğ işleri sevmezdi. Abdürrahim'i boşadı ve hatta onu bir güzel de dövdü.

Hayatının geri kalanında çocuklarına hem ana hem baba olmak zorundaydı artık. Hacı Hamzaların bahçesinde ortakçı olarak çalışmaya başladı. Çalışkandı. Bir hafta boyunca ürettiklerini perşembe pazarında satar ve hasılatı bahçe sahipleriyle paylaşırdı. Bu süreç içinde birkaç inek edindi, sonra da 35.000 liraya o bahçeyi satın aldı. Ve bu şehrin bahçe malzemesi ile süt, yoğurt ihtiyacının önemli bir kısmını üretmeye başladı.

O artık 'Dudu Ana'dır. Tam bir müslüman olarak ibadetini yapmakta, orucunu tutmaktadır.

Evlatlarına öyle kol kanat olmuştur ki, bir keresinde oğluna kumar oynatıyorlar diye bir kahveyi bile basmıştır. Sadece kendi evlatlarına değil etrafındaki insanlara da analık yapar. Mahalle aralarındaki parasız insanları tespit ettirip onlara süt yoğurt dağıtır.

Torunu sevgili Ali Rıza Yıldırım, babaannesini anlatırken; 'Mal canlısıydı o' diyor, 'İneği hastalandığında ona bakar, ölümünü bekler' öldüğünde de onu gömer, yasını tutardı, hatta inek sağarken yanından hiç kimseyi geçirttirmez, nazardan korkardı.'

Son zamanlarda gözleri görmez olmuş Dudu Ana'nın. Öyleyken bastonuna dayanır, bahçesinde bir sandalyede otururmuş. Belki de bahçesinin sesini dinliyordu kim bilir...


MUĞLA'YA DIŞARDAN SEBZE GELMEZMİŞ


Evet, önceleri motorlu taşıma araçları yokmuş. Bu nedenle de dışarıdan sebze gelmezmiş Muğla'ya. İçeride üretilirmiş. Kozağaç köyünden gelen su, bu bahçeleri sulamaya yetermiş. Kozağaç suyu kesildikten sonra da bahçecilik kalmamış. Muğla'nın sebze ihtiyacı, Gülağzı ve Doğanköy köylerinden karşılanır olmuş. 'Ondan sonra da vesaitler yetişti' diyor babam. 'Sebzeler Çine'den gelmeye başladı'.

Böyle olunca da bahçelerin yerleri önce boş arazilere dönüştü, sonra da parsellenip satıldı. Özellikle kooperatif evleri bu araziler üzerine kuruluyor.

Bir zamanlar biber patlıcan yetişen bu yerlerde şimdilerde apartmanlar yetişiyor. Balkonlarında bile yeşili olmayan...

Muğla milletvekilleri

1. dönem milletvekilleri (23 Nisan 1920 - 11 Ağustos 1923)


Emin Kamil Efendi
Etem Fehmi Aslanlı (1867 - 1947)
Hacı Ahmet Efendi
Hamza Hayati Öztürk
Kasım Nuri Bey
Mahmut Hendek
Mesut Efendi
Mehmet Rifat Börekçi
Ahmet Sadettin Özsan (1874 - 1949)
Tevfik Rüştü Aras
Alirızapaşazade Ziya Bey

2. dönem milletvekilleri (11 Ağustos 1923 - 2 Ağustos 1927)

Şükrü Kaya
Yunus Nadi Abalıoğlu

3. dönem milletvekilleri (2 Ağustos 1927 - 26 Mart 1931)

Mehmet Nuri Tuna
Yunus Nadi Abalıoğlu
Şükrü Kaya

4. dönem milletvekilleri (4 Mayıs 1931 - 23 Aralık 1934)


Şükrü Kaya
Yunus Nadi Abalıoğlu
Hüseyin Avni Ercan
Mehmet Nuri Tuna

5. dönem milletvekilleri (1 Mart 1935 - 27 Aralık 1938)

Hüseyin Avni Ercan
Sadullah Güney
Şükrü Kaya
Hasan Hüsnü Kitapçı

6. dönem milletvekilleri (3 Nisan 1939 - 15 Aralık 1943)


Yunus Nadi Abalıoğlu
İzzettin Çalışlar
Hüseyin Avni Ercan
Sadullah Güney
Cemal Karamuğla

7. dönem milletvekilleri (8 Mart 1944 - 14 Haziran 1946)


İzzettin Çalışlar
Abidin Çakır
Sadullah Güney
Cemal Karamuğla
Hasan Hüsnü Kitapçı
Feridun Osman Menteşeoğlu

8. dönem milletvekilleri (5 Ağustos 1946 - 24 Mart 1950)

Necati Erdem
Asım Gürsu
Nuri Özsan
Mitat Sakaroğlu

9. dönem milletvekilleri (22 Mayıs 1950 - 12 Mart 1954)

Cemal Hünal
Nadir Nadi Abalıoğlu
Nuri Özsan
Zeyyat Mandalinci
Natık Poyrazoğlu


10. dönem milletvekilleri (1954)




11. dönem milletvekilleri (1957)



Abdullah Dilaver Argun
Burhan Asaf Belge
Nuri Özsan
Turhan Akarca
Zeyyat Mandalinci
Sadi Pekin
Turgut Topaloğlu


12. dönem milletvekilleri (1961)


Adnan Akarca
Cevdet Oskay
İlhan Tekinalp
Hilmi Baydur
Mehmet Turan Şahin


13. dönem milletvekilleri (1965)


Adnan Akarca
İlhan Tekinalp
İzzet Oktay
Mehmet Turan Şahin
Seyfi Sadi Pencap

14. dönem milletvekilleri (22 Ekim 1969 - 14 Ekim 1973)


Adnan Akarca
Ahmet Buldanlı
İzzet Oktay
Ali Döğerli
Mualla Akarca


15. dönem milletvekilleri (1973)


Ahmet Buldanlı
Ünat Demir
Ali Döğerli
Halil Dere
Adnan Akarca

16. dönem milletvekilleri (1977)

Ahmet Buldanlı
Ünat Demir
Hasan Fehmi İlter
Sami Gökmen
Zeyyat Mandalinci


17. dönem milletvekilleri (1983)

Ahmet Altıntaş
Mehmet Umur Akarca
İdris Gürpınar
Muzaffer İlhan


18. dönem milletvekilleri (1987)

Ahmet Altıntaş
Süleyman Şükrü Zeybek
Musa Gökbel
Tufan Doğu
Latif Sakıcı

Muğla senatörleri

Mualla Akarca
Haldun Menteşeoğlu
İlyas Karaöz
Fevzi Özer

Meclis-i Mebusan Vekilleri

Halil Menteşe
Hamza Hayati Öztürk
Hilmi Uran
Halil İbrahim Efendi
Mansurizade Said Bey
Ali Haydar Yuluğ
Ragıp Bey

Muğla'da yaşayanlar

Akif Sarıoğlu (1890 - 1968)Antalya doğumlu siyasetçi. 9. ve 10. dönem Muğla milletvekili

Ali Haydar Çerçel (1894 - 1966), Afyon doğumlu öğretmen ve siyasetçi. Muğla 18. Dağ Tugay Komutanlığı yapmıştır.

Besim Besin (1890 - 1956), Sarayköy doğumlu asker ve siyasetçi. Muğla 18. Dağ Tugay Komutanlığı yapmıştır.

Esat Kaya Ayman (ö.2009), İstanbul doğumlu devlet adamı. 1953-1960 yılları arasında Muğla valiliği yapmıştır. Valilik görevi sırasında 1957-1960 yılları arasında Muğla Belediye Başkanlığını da yüklenmiştir.
 
İsmail Ali Göker, Kars doğumlu devlet adamı. 1974 yılında Muğla Defterdarlığına atanmıştır. Muğla’da defterdar olarak görevliyken, 12 Eylül Askeri Harekatınca Muğla Belediye Başkanlığına getirilmiştir. Görev yaptığı iki yıl içinde şehrin temizliği ve yolların beton kaplama işleriyle yoğun şekilde uğraşmıştır.

Mesut Güney (1880 - 1964), Arhavi doğumlu hukukçu ve siyasetçi. Muğla'da ağır ceza reisliği yapmıştır.

Mithat Benker (1908 - 1961), Yunanistan doğumlu hukukçu ve siyasetçi. Muğla'da asliye ceza hakimliği üyelİği yapmıştır.

Muzaffer Kuşakçıoğlu (1906 - 1978), Kastamonu doğumlu devlet adamı. 1949 - 1950 yıllarında Muğla valisi.

Namık Gedik (1911 - 1960), Siyasetçi, içişleri bakanlığı yapmıştır. 1948 - 1950 yılları arasında Muğla Memleket Hastanesi başhekimliği ve dahiliye uzmanlığı yapmıştır.

Sebati Ataman (1907 - 1992), Yanya doğumlu devlet adamı. 1950 - 1953 yılları arasında Muğla valisidir.

Süleyman Gündeşlioğlu, Kadirli doğumlu devlet adamı. Muğla Veteriner Müdürü olarak görev yaptığı sırada İ. Ali Göker’in istifasıyla boşalan Muğla Belediye Başkanlığını tedvirle görevlendirilmiştir. 

Şerif Tüten (1925 - 2016), Elazığ doğumlu siyasetçi. 1961 - 1963 yılları arasında belediye başkanlığı yapmıştır. 

Şevki Hasırcı (1919 - 1989)Aydın doğumlu tüccar ve siyasetçi. Muğla'da Ege Satın Alma Bürosu Etüt Şefliği yapmıştır.

Yusuf Kamil Aktuğ (1893 - 1952), Diyarbakır doğumlu asker ve siyasetçi. 1915 - 1917 yılları arasında Muğla 27. Tümen kurmay başkanlığı yaptı.

Yümnü Üresin (1898 - 1961), Elazığ doğumlu asker ve siyasetçi. 1919 - 1921 yılları arasında Muğla Milli Eğitim müdürlüğü yapmıştır.




Muğlalılar

Alimler


Ali Murtaza Efendi (1839 – 1900)
Ali Rıza Efendi (1861 - 1943)
Bali (15. yüzyıl)
Çivizade Muhyiddin Efendi (1476 - 1517)
Gubari (18.asır)
Hacı Hamzaoğlu Mehmet (? – 1865)
Hacı Kazım Efendi (1865 - 1913)
Hafız Mehmet Esad (1887 – 1918)
Hızır Şah Menteşevi (ö. 1449)
Hüdai Salih Dede (1383 - 1480)
Hüsameddin Efendi (? – 1617)
İbrahim Edhem (1842 – 1940)
İbrahim Şahidi (1470 - 1550)
Kurbanzâde Süleyman Efendi (1797 - 1875)
Mehmed Muhyiddin-i Vefayi
Mehmed Nuri (1845 – 1911)
Muhammed Zekai Efendi (d. 1850)
Rahimi (1796 – 1863)
Serii Hasan Çelebi (? – 1607)
Seyyid Kemaleddin
Yusuf Ziyaeddin (1836 – 1909)

Asker ve Siyasetçiler


Abidin Çakır (1902 - 1972)
Ahmet Buldanlı (1921 - 2012) - Milas
Ahmet Sadettin Özsan
Ali Hilmi Döğerli (1929) - Fethiye
Bekir Hilmi Baydur (1902 - 1987)
Cavit Aker (1889 - 1965)
Cemal Karamuğla (1893 - 1955)
Cevdet Oskay (1911 - 1984) - Fethiye
Erman Şahin (1938)
Feridun Osman Menteşeoğlu (1904 - 1958) - Köyceğiz
Fevzi Özer (1925 - 2012)
Hasan Fehmi İlter (1928 - 1978) - Milas
Hamza Hayati Öztürk (1868 - 1921)
Haldun Menteşeoğlu (1916 - 1988) - Köyceğiz
Halil Menteşe (1874 - 1948) - Milas
Hayri Ündül (1929 - 2014)
Hilmi Baydur (1902 - 1987)
Hüseyin Avni Ercan (1888 - 1939)
İskender Alper (1893 - 1953)
İlhan Tekinalp (1926 - 1996)
İlyas Karaöz (1922 - 2018) - Yatağan
İrfettin Akar (1946) - Milas
İzzet Oktay (1916 - 1986) - Ula
Kösekadızade Süleyman Efendi (1810 - 1890)
Mehmet Turan Şahin (1926)
Mustafa Muğlalı (1882 - 1951)
Nadir Nadi Abalıoğlu (1908 - 1991) - Fethiye
Nevşat Özer (1943) - Yatağan
Nuri Özsan (1906 - 1969)
Ragıb Bey (1869 - 1928)
Sadi Pekin (1921 - 1991)
Sami Gökmen (1935) - Fethiye
Sumru Noyan (1944 - )
Turgut Topaloğlu (1921 - 2002)
Ünat Demir (1938 - 2012) - Fethiye
Yunus Nadi Abalıoğlu (1878 - 1945) - Fethiye
Zeyyat Mandalinci (1915 - 1990) - Bodrum
Zorbazzade Hacı Şeref Ağa (1830 - 1910)

Gazeteci ve yazarlar


Şadan Gökovalı (1939)
Ünal Türkeş (1942 - 2017)
Yükselecek Demirel (1945 - 2015)


Bilim adamları


Cemil Şerif Baydur (1894 - 1967)
Feyyaz Gölcüklü (1926 - 2011)
Muammer Elçin (1933 - 2001)
Zihni Derin (1880 - 1965)

Sanatçılar


Mümtaz Ener (1907 - 1989)
Rıfat Ayaydın (1915 - 1974)
Sevim Çizer (d. 1950)

4 Eylül 2019 Çarşamba

Turgut Reis Lisesi

Okul, bugünkü Kocamustafendi İlköğretim Okulu binasında 1864 yılında rüştiye olarak hizmete başlamıştır. Kayıtlara göre 1892 yılında rüştiye, idâdîye çevrilmiş, 1916 yılına kadar da öğretim adı geçen okulda sürdürülmüştür. İdâdî, 1916 yılında sultânîye dönüştürülmüştür. Daha sonra bugünkü kız meslek lisesinin bulunduğu binaya taşınmıştır. 1973 yılına kadar eğitim ve öğretim “Koca Mektep” denilen binada sürdürülmüştür.

Sultan II. Mahmut zamanında süvari kışlası olarak yapılan eski bina uzun yıllar bu amaçla kullanılmıştır. Kışla olarak kullanıldığı yıllarda harap duruma düşen binanın, İstiklal Savaşı yıllarında mutasarrıf olarak Muğla’da görev yapan Müştak Lütfi Bey tarafından esaslı bir şekilde onarıldığı giriş kapısı üstündeki kitabeden anlaşılmaktadır. 1922 yılında sultânî adı lise olarak değiştirilmiş, Cumhuriyet döneminden sonra 1925 yılında lise yeniden ortaokula dönüştürülmüştür.

1925-1926 öğretim yılından 1954-1955 öğretim yılına kadar ortaokul, 1955-1956 öğretim yılından 1967-1968 öğretim yılına kadar ortaokul-lise, 1968-1969 öğretim yılından sonra ortaokulun bünyesinden ayrılmasıyla sadece lise olarak faaliyetlerine devam etmiştir. Okul, vilayetin teklifi ve Maarif Vekâletinin 16 Şubat 1959 gün ve 40541-63 sayılı Müdürler Komisyonu kararı ile Turgutreis Lisesi adını almıştır. Hâlen 1972-1973 öğretim yılında taşındığı binada eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. 1973-1974 öğretim yılında 200 kişilik pansiyon binası hizmete girmiştir. 1995-1996 öğretim yılında 12 derslikli ek binası açılan okulda halen 30 derslik, 1 bilgisayar, 1 biyoloji, 1 kimya laboratuvarı, 200 kişilik konferans salonu ve kütüphane bulunmaktadır. Okul 2010-2011 eğitim ve öğretim yılından günümüze kadar Anadolu lisesi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Emir Beyazid

Emir Bayezid (1490-1566), Kanunî Sultan Süleyman ve Sultan Murat döneminde yaşamıştır. Buharalı olduğu, manevi irşat için Muğla'ya geldiği, Şeyh Muslihiddin ve Şeyh Kerameddin'in muasırı olduğu kabul edilmektedir. Kabri, Emir Bayezid mahallesindedir. Emir Bayezid’in asıl adı Emir Küçük’tür.

Anlatılır ki halktan biri ineği süt vermediği veya hayvanın yavrusu anasını emmediği zaman, hayvanın ipini Emir Bayezid’in eline verirmiş. Hayvanı süt verdiğinde veya yavru annesini emdiğinde hayvanı tekrar alırmış.

1930’lu yıllarda Emir Küçük Mahallesi ile Beyazıt Mahallesi birleştirilerek mahallenin adı Emir Beyazıt Mahallesi olarak değiştirilir. Emir Bayezid’in mezarı Karadeniz Pastanesi sahibi Burhan Çiloğlu’nun yeni inşa ettiği apartmanın yanı başında bulunmaktadır. Turgutreis Caddesi ile Çaylılar Sokağın kesiştiği yerde bulunan mezar, yol ve kaldırım çalışmaları sırasında yenilenir.

Muğlalılar tarafından büyük ve ulu kişilerden biri olduğu kabul edilen Emir Bayezid’in kabrine “süt vermeyen ve anasını emmeyen hayvanlar getirilerek mezarın etrafında dolandırılırmış. Daha sonra süt vermesi ve yavrusunu emzirmesi için burada birkaç saat tutulurmuş. Hatta hayvanların günlerce burada beklediği de olurmuş”. Günümüzde ise, böyle bir uygulamanın ortadan kalkarak yerini başka uygulamalara bıraktığı bilinmektedir. Bu mezarın yanı başındaki asmaya bez ve çaput bağlanarak, ailenin geçimsizliğinin ortadan kalkması ve karı-koca arasında muhabbetin kuvvetlenmesi umulmaktadır. Bazı anneler tarafından kendilerine karşı saygısızlık ve asi davranmasından şikayetçi olduklarından evlatlarının bu durumdan sıyrılarak ana-babaya itaat eden, vatanına ve milletine faydalı bir kişi olması için bu mezara gelerek dilekte bulundukları nakledilir.

1 Eylül 2019 Pazar

Muğla Belediye Binası

Balıbey mahallesinde bulunan belediye binası, 19. yüzyılda Konakaltı Meydanı'nda inşa edilmiştir. Muğla'nın Asar Dağı eteklerinde başlayan yapılaşması ve Ulu Cami ve Kurşunlu Cami arasındaki kuzey- güney ekseni boyunca, özellikle Arasta ve çevresinde yoğunlaşan ticari alan 19. yüzyılın ikinci yarısında dış ticaret ilişkilerinin değişmesi sonucu Konakaltı Meydanı çevresinde yeni ticaret merkezi oluşturmuştur. Mevcut ticaret alanının doğusunda yer alan yeni ticaret merkezinde, tanzimatın ilanından sonra Osmanlı kent yönetiminin örgütlenmesi kapsamında 1889 yılında yapılan Hükümet Konağı, 1879 yılında yapılan Adliye Teşkilatı ve 1884 yılında yapılan ticaret odası gibi yapılarla bir meydan oluşturulmuştur. Oluşturulan bu meydanla devletin gücü gösterilmek istenmiştir.

Meydan etrafında 1871 tarihinde belediye binası yapılmıştır. Ancak 25 Mart 1944 tarihinde belediye binası yanmıştır. Yeni belediye binasının planı mühendis Sait Bey tarafından hazırlanmıştır. Sait Bey’in çizdiği plana göre belediye binası iki katlıdır. Yapının üstüne saat koyulması planlanmıştır. Ayrıca yapının içinde iş odaları, iki salon ve bir banyo düşünülmüştür. Yapı 6-7 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak hizmete açılmıştır.

Dönemin yönetim yapılarında sıkça rastlanan simetrik cephe sisteminin görüldüğü yapı Birinci Ulusal Mimarlık Akımına uygun biçimde düşünülmüştür. Yapının girişi Konakaltı Meydanına bakan cephesinden verilmiştir. Girişin dışa doğru çıkıntı yapması ile yapının hem meydandan algılanabilirliği sağlanmış hem de yapı da derinlik hissi yaratılmıştır. Yapının kapı ve pencereleri ahşap malzemeden olup; dikdörtgen formda tasarlanmıştır. Çatısı kırma çatı olarak planlanmış ve alaturka kiremit ile örtülmüştür.


Konakaltı Meydanı ve sağda belediye binası. Meydanın yerinde günümüzde Belediye Parkı mevcuttur.

Eski Muğla Resimleri

Şimdi öğretmenevi olan eski halkevi binası.


Atatürk anıtı ve yeni yapılan halk evi binası (en arkada beyaz badanalı, tek katlı mezbaha yapıları-1938-1939 yılları bayram töreninden) 
Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesine nakledildiği gün yapılan törende Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk anıtı (20 Kasım 1938)