Şahidi İbrahim Dede (1470-1550), Muğla'da yaşamış bir mevlevi büyüğü ve divan şairidir. Mevlevi erbabı arasında meşhurdur. Muğlalılar veya Muğla'ya gelen ziyaretçiler için Cuma günleri türbesini ziyaret etmek adettendir. Türbe ve bahçesi insana ayrı bir huzur verir. Türbe bahçesinde Osmanlı döneminde yaşamış muhtemelen mevlevi zatların mezarları da bulunur.
Şahidi İbrahim Dede 1470 senesinde Muğla'da doğmuştur. Asıl adı İbrahim ise de şiirlerinde kullandığı 'Şahidi' mahlası daha çok bilinir. Muğlalılar da zaten sadece 'Şahidi' der, asıl adını çoğu kimse bilmez bile. Şahidi, Arapça'da şahit olan, gören, hazır bulunan, şahitlik yapan anlamındadır.
Babası Muğla Mevlevihanesi şeyhi Hüdai Dede'dir. Usül üzere ilk eğitimini babasından almıştır. Babasının vefatıyla on sekiz yaşında Muğla'dan ayrılarak İstanbul ve Bursa medreselerinde tahsil görür. Tasavvufla tanışması da bu tahsil hayatında olur. Daha sonra Muğla'ya döner ve şehrin büyük alimlerinden Şeyh Bedreddin'den tefsir dersleri alır. Buradan Denizli'ye gider, Fani Dede'ye intisab eder. Denizli'de kalmaz ve Afyon'a giderek buradaki mevlevihanenin şeyhi Divane Mehmed Çelebi'nin sohbetine katılır. Uzun yıllar şeyhinin sohbetlerinde bulunur. Daha sonra Muğla'ya dönerek Muğla'daki mevlevihanenin şeyhi olur. Uzun yıllar halkı irşad ile meşgul olur. 1550 senesinde vefat eder ve babasının yanına gömülür. Esrar Dede'nin Tezkire-i Şuara-yı Mevleviye kitabında şeyhini ziyaret için gittiği Afyon'da öldüğü ve şeyhinin ayak ucuna gömüldüğü de yer almaktadır.
Şahidi İbrahim Dede'nin eserleri genellikle manzum ağırlıklı tasavvufi şiirlerden oluşur. Bu şiirleri Gülşen-i Esrâr, Gülşen-i Tevhid ve Gülşen-i Vahdet isimli kitaplarında toplamıştır. Gülistan kitabına yaptığı bir şerh ile Türkçe ve Farsça divanları da eserleri arasındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder